CHP Genel Lider Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, yaptığı açıklamada, “AKP tarafından geliştirilmiş bir rant sistemini deşifre ediyoruz. Bunun içinde dernekler, vakıflar ve milyarlarca liralık vergi var. Kanunların tanıdığı imkanların nasıl suistimal edildiğini gözler önüne sereceğiz. Ekonomik krizin faturasının kesildiği vatandaşlar ağır vergiler altında ezilirken, milyarlarca lira kar elde eden şirketler yeteri kadar kurumlar vergisi ödemiyor” sözlerini kullandı.
ANKA’nın haberine nazaran, Karabat, açıklamasına şöyle devam etti:
“Şirketler, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ve kamu faydasına çalışan derneklere bağış yaptıklarında bunlar gelir ve kurumlar vergisi matrahından düşülüyor. AKP’nin kurduğu çark da tam olarak burada başlıyor. Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan 329 vakıf bulunuyor. Elbette bunlar ortasında çok bedelli hizmetler sunan vakıflarımız var. Lakin bilhassa 2002 sonrasında kurulan vakıflara bakıldığında bunların birçoklarının AKP ile direkt bağlı olduğunu görüyoruz. Kamu ile iş yapan, ihale alan ya da Saray’a tatlı gözükmek isteyen kimi şirketler ‘gerekli payı’ bu vakıflara ödüyor. Bu paralar da toplumsal hizmet ismi altında vakıflar tarafından harcanarak birilerinin kasalarına aktarılıyor. Bahsettiğimiz vakıflar, vatandaşa hizmet olarak gitmesi gereken vergileri, kendi ideolojik çıkarları doğrultusunda kullanıyor. Bir siyasi oluşum haline gelen vakıflar, adeta bir paralel devlet yapılanması üzere kamuda kadrolaşıyorlar. Her fırsatta Osmanlı hasretini lisana getiren, ecdat laflarını ağzından düşürmeyen AKP, Osmanlı’nın en değerli miraslarından birisi olan vakıf kurumunu de kirletmektedir. Vakıflar geçmişten günümüze fakirleri desteklemek, eğitim imkanları sağlamak, toplumsal ve ekonomik imkanlar sunmak için hareket ederler ancak AKP idaresi vakıflar kurarak bunları bir güç olarak kullanıyor.”
‘HANGİ ŞİRKETLER, HANGİ VAKFA NE KADAR BAĞIŞ YAPTI?’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aile bireylerinin farklı ayrı vakıflar kurduğuna işaret eden Karabat, şunları kaydetti:
“Bu vakıflar gelirlerini nereden elde ediyor? Aile kendisi mi veriyor? Onlarca yurt işleten bütçeyi Erdoğan ailesinin sağladığını sanmıyorum. En azından mal beyanı yapıldığında bu türlü bir kaynağın olmadığını gördük. Hangi şirketler, hangi vakfa ne kadar bağış yapmıştır? Bu şirketlerin kamu ile münasebeti nedir? Vakıfların aldığı bağışlar ve yaptıkları harcamalar kalem kalem açıklanmalıdır. Nedenini şu sayılarda görebilirsiniz. 2024’te toplanacak kurumlar vergisinin toplam vergi hasılatına oranının yüzde 15,29 olması hedefleniyor. Bu, çok düşük bir düzey. 2023’te bu oran yüzde 17,47 düzeyinde gerçekleşti. Dolaylı vergiler artarken, direkt vergiler azalıyor. 2023’te KDV tahsilatının toplam vergilerdeki hissesi yüzde 33’tü. ÖTV’nin hissesi ise yüzde 20’ydi. Vatandaşlar KDV ve ÖTV altında ezilirken, şirketler direkt vergileri ödemek yerine bunları yandaş vakıflara bağış yapıyor. Buna rüşvetin yasallaştırılması de diyebiliriz. 2024 yılı için hedeflenen kurumlar vergisi tahsilatı 1,3 trilyon TL olacak. Bunun ne kadarı yandaş dernek ve vakıflara bağış olarak gidecek, ne kadarı istisna ve muafiyet olarak alınmayacak muhakkak değil. Sonuç olarak, ortada yüz milyarlarca liralık bir vergi kaynağının transferi kelam konusu. Vatandaş ay sonunu getiremez ve yanlışsız düzgün beslenemezken, vakıf kurumu kirletilerek büyük vurgunlar gerçekleştiriliyor.”
(ANKA HABER AJANSI)